12 Eylül 2016 Pazartesi

Karavan Tatili 4. Gün (Akdenize doğru) : Kaş Camping







Kaş'taki ilk gecemizde gece sıcağının rahatsız etmediği az sinekli keyifli bir uyku çektikten sonra sabah 8 gibi uyandık. Kahvaltıdan sonra rüzgarın tatlı esintisi eşliğinde bir iki saat tembellik yapıp oturduk. 













Sonra yetkililerden yamaç paraşütü ile ilgili bilgi aldığımızda merkeze çok yakın olduğumuzu öğrendik ve 15 dakikalık bir yürüyüş ile merkeze indik. 













Orada bir turizm şirketi ile 12.30 da uçmak üzere anlaştık. Bu arada 1.30 saatlik bir boşluğumuz vardı, biz de çarşıyı dolaştık. 





Çeşit çeşit hediyelik eşya, takı, doğal sabun, kartpostal, magnet satan dükkanları gezdik. Kaş'ın çarşısı dar sokaklardan oluşuyor ve yolları da arnavut kaldırımı döşeli. %80 oranında yabancı turist kitlesine hitap ettiği için mağazalar biraz pahalı. 





Uçuş saati geldiğinde tepeye çıkacak servisi beklemeye başladık. Fakat pilotlar havanın olumsuz yönde değiştiğini ve uçuşa uygun olmadığını telefonla arayarak bildirdiler. 








Turizm şirketindeki beyefendi de sonbahar yaklaştığı için artık saat 12'den sonra hava şartlarının uçuşa uygun olmamaya başladığını söyledi. Ve hemen ertesi gün için boşluk aramaya başladı. Şansıma ertesi gün saat 10' da bir uçuş boşluğunun olduğunu ve oraya katılıp katılmayacağımı sordu. Ben de, yüzümü kaplayan hüzün tebessüme dönerek katılacağımı söyledim. 


Ertesi gün saat ona çeyrek kala buluşmak üzere oradan ayrıldık ve kamp yerine geri döndük. Sıcak hava bizi bunalttığı için hemen denize girmeye karar verdik. 









Fakat plaja dışarıdan insanlar da geldiği için çok kalabalıktı ve boş şezlong bulamayınca biz de karavanda bulunan portatif iskemlelerimizi alıp plaja indik. 








Plaj kayalardan oluşuyor, kumsalı yok. Bir adet iskelesi ve merdiveni var. Biraz yan tarafta da dalış iskelesi ve teknesi var. Su ne sıcak ne soğuktu. 






Suya atladığınızda tatlı bir serinlik hissediyorsunuz ve asla üşümüyorsunuz. İskeleden atladığınızda su seviyesi boyunuzu aşıyor ve ayağınız yere değmiyor. Denizden çıktıktan sonra sevdiklerimizle telefonlaşarak bayramlaştık. Sonra bayramın 1. günü sevdiklerimizle olamamanın burukluğuyla herkes bir kenara çekilip kitap okudu. Günün geri kalanında da manzaraya karşı oturup yorgunluğumuzu attık.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder